Gazze Mahkemesi’nden Tarihi Karar: “İsrail Filistin Halkına Karşı Soykırım Yürütüyor

Gazze Mahkemesi'nin İstanbul’daki final oturumunda, İsrail'in "devam eden bir soykırım" yürüttüğüne karar verildi. Jüri, aç bırakma, evlerin yıkımı (Domicide) ve eğitim katliamı (Scholasticide) gibi ek suçları tespit ederken, başta ABD olmak üzere batı hükümetlerinin suça diplomatik ve askeri destekle ortak olduğunu açıkladı. Mahkeme, soykırım faillerinin hesap vermesi için küresel BDS eylemleri çağrısında bulundu.

BEĞENDİM

ABONE OL

News

İsrail’in Gazze’de işlediği iddia edilen savaş suçlarını bağımsız ve küresel bir sivil inisiyatifle araştıran Gazze Mahkemesi’nin final oturumu, İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Eski BM Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk başkanlığında toplanan mahkeme üyeleri ve Vicdan Jürisi, üç gün boyunca 150’den fazla tanık dinleyerek kararını açıkladı. Karar, İsrail’in Filistin halkına karşı “devam eden bir soykırım yürüttüğünü” teyit etti ve Batı hükümetlerini suça ortak olmakla itham etti.

Gelişme: Karar oturumunda konuşan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, kararların işgal sonrası mücadelenin hürriyetle sonuçlanmasına vesile olmasını diledi. İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) Başkanı Taha Ayhan ise mahkemenin, uluslararası sistemin başarısızlığını gözler önüne serdiğini belirterek, “Bu Mahkeme, bir son olarak görülmemelidir. Artık elimizde bir karar var; asıl görev, soykırımın faillerini, iş birlikçilerini ve aklayıcılarını adalet önüne çıkarmaktır.” dedi.

Jüri Kararı: “Vicdan Son Merci Haline Gelir” Prof. Christine Chinkin tarafından açıklanan Jüri karar metninde, Mahkeme’nin bir hukuk mahkemesi olmamasına rağmen, “hukuk güç karşısında susturulduğunda, vicdanın son merci haline geldiği” vurgulandı. Metin, Gazze’de işlenen suçların sadece “insani kriz” değil, en ağır suçların kasten işlenmesi olduğunu belirtti ve İsrail’in eylemlerinin, soykırımın gerçekliğini kanıtlayan kapsamlı bir arşiv oluşturduğunu kaydetti.

Tespit Edilen Ek Suçlar ve İmha Planı: Jüri, devam eden soykırımı en güçlü şekilde kınarken, bu suçların Ekim 2023’te başlamadığını ve ateşkesle de sona ermeyeceğini ifade etti. Soykırımın araçları olarak şu ek suçlar tespit edildi:

Aç bırakma ve kıtlık: Gıda ve su kaynaklarının kasıtlı engellenmesi.
Domicide (Konut İmhası): Evlerin ve altyapının sistematik yıkımı.
Ecocide (Çevre Katli): Yaşamsal kaynakların yok edilmesi.
Scholasticide (Bilginin Soykırımı): Eğitim kurumlarının ve akademisyenlerin hedef alınmasıyla entelektüel geleceğin yok edilmesi.
Reprocide (Üreme Hakkı İmhası): Gelecek nesillerin yok edilmesi amacıyla doğumların engellenmesi.

Batı Hükümetleri Suça Ortak: Açıklamanın en sert kısmı, başta ABD olmak üzere batı hükümetlerinin İsrail’e diplomatik, askeri, ekonomik ve teknolojik destek sağlayarak soykırıma ortak olduğu tespiti oldu. Jüri, medya, teknoloji şirketleri ve bankalar gibi küresel tedarik zincirlerinin de dolaylı suç ortaklığı yaptığını belirterek, bu yapıyı “21. yüzyılın en aşırı emperyalizm biçimi” olarak nitelendirdi.

Sonuç ve Küresel Eylem Çağrısı: Jüri, İsrail’in Siyonizm’in üstünlük ideolojisine dayalı, yerleşimci-sömürgeci ve apartheid rejiminin bir parçası olarak soykırımı sürdürdüğünü teyit etti. Kapanış konuşmasını yapan Prof. Dr. Richard Falk, bu vahşetin onaylanması durumunda tarihin en büyük utançlarından birinin yaşanacağını söyledi. Mahkeme, sonuç bölümünde tüm dünyaya; İsrail’i tecrit etme, normalleştirmeyi reddetme, boykotlar (BDS), yaptırımlar, askeri ambargolar ve cezai kovuşturmalar düzenleme çağrısı yaparak, nihai hedefin eşitlik ve adalete dayalı tek bir siyasi düzenin kurulması olduğunu ilan etti.