DOLAR

41,8992$% 0,35

EURO

48,7456% 0,67

STERLİN

55,8056£% 0,47

GRAM ALTIN

5.544,31%-0,50

ONS

4.111,84%-0,35

BİST100

10.941,79%3,14

İstanbul HAFİF YAĞMUR 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Pandemi Sonrası Küresel Ekonomik Kriz ve Türkiye’nin Durumu

Malum, özellikle pandemi sonrası meydana gelen buhran sonrası dünya ekonomilerinde yaşanan ekonomik sıkıntılar, emtia fiyatlarındaki yükselişle birlikte gelişmiş ülkelerde bile %1’in altında olan enflasyon oranlarının %30’lara kadar yükselmesine neden olmuştur. Ardından Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlaması, dünyanın gıda ambarı olarak bilinen bu ülkelerin savaş halinde olması, özellikle gıda fiyatlarının yükselmesine sebep olup küresel enflasyonu tetiklemiştir. Bu durumdan ülkemiz de nasibini almıştır.

Ülkemizde enflasyonun yüksek olmasının bir başka nedeni, Türkiye’nin altıda birini kapsayan ve 14 vilayetimizde büyük yıkımlara yol açan depremlerdir. Bu yıkımın maliyeti yüz milyar doların üzerindedir ve doğal olarak ekonomimiz üzerinde büyük tahribat yaratmıştır. Kamu binaları hariç, 700 bine yakın konutun ağır hasarlı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, yüz binlerce konut orta ve hafif hasar kapsamına alınmıştır. 400 bine yakın konteyner ev yapılarak bu evlerin yaşanabilir hale gelmesi için tüm ev eşyaları ve ısıtma sağlanmıştır. Bunların dışındaki yüz binlerce kişi ise devlete ait yurtlara yerleştirilmiş ve bütün giderleri karşılanmıştır. Bu maliyetler, ekonomimiz üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştır.

Ayrıca, ülkemizin Libya ve Suriye’de gerçekleştirdiği askeri harekatlar da bir maliyet oluşturmuştur. Buna ek olarak, bu operasyonlardan rahatsız olan küresel güçler, ülke içindeki bazı sermaye gruplarıyla, başta TÜSİAD olmak üzere, ürettikleri ürünlerde akaryakıt fiyatları ve dolardaki artışın bile kat kat üstünde zam yaparak yüksek enflasyona neden olmuş ve ekonomide bazı sıkıntılara yol açmıştır.

Bütün bunlara rağmen ihracatımız artmış ve 263 milyar dolara yükselmiştir. Gayrisafi milli hasılamız 1.200 milyar dolara ulaşmış, kişi başına düşen milli gelirimiz ise 15.650 dolar seviyesine çıkmıştır. Ayrıca, petrol ve doğalgaz üretiminde yeni keşifler ve kuyuların açılmasıyla ülkemizin dışa bağımlı enerji ihtiyacı hızla azalmaktadır. Takriben beş yıl içinde enerji konusunda tamamen dış bağımlılıktan kurtulacağımız öngörülmektedir. Bu sağlandığında, enerjiye ödenen 100 milyar doların üzerindeki maliyet ülkemizde kalacaktır. İthalat ve ihracat arasındaki açık ise ihracat lehine değişecektir.

Evet, yaşadığımız bazı ekonomik zorluklar olsa da dünyada olağanüstü bir durum olmadıkça ülkemizin refah seviyesi artacak, gerek ekonomik gerek askeri açıdan caydırıcılık gücü yükselecek ve kısa sürede küresel güç olma yolunda ilerleyecektir. Dünyadaki nüfuz alanlarımızı da kullanarak büyük bir güç haline geleceğimiz muhakkaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yeter ki ülkemiz içindeki birliğimizi devletimizin yanında olarak sürdürelim

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Sıradaki haber:

Branşa Göre Maaş mı, Değere Göre Maaş mı?

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

casino siteleri