Microsoft’ta Yeni İşten Çıkarma Dalgası

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Microsoft’ta Yeni İşten Çıkarma Dalgası: Binlerce Çalışan Etkilendi, Oyun Departmanı Yine Hedefte

REDMOND, WA – Teknoloji devi Microsoft, küresel çapta tüm işgücünün yaklaşık yüzde 3’üne denk gelen önemli bir işten çıkarma dalgası gerçekleştirdiğini duyurdu. Haziran 2024 itibarıyla 228.000’den fazla çalışanı bulunan şirkette, bu kararın yaklaşık 6.000 personeli etkileyerek binlerce kişinin işini kaybetmesine neden olacağı belirtiliyor. Şirket yönetimi, bu kesintilerin temel amacının, tüm ekiplerdeki yönetim katmanlarını azaltarak operasyonel verimliliği artırmak olduğunu vurguladı.

“Dinamik Pazarda En İyi Konumlanma”

Konuyla ilgili olarak CNBC’ye konuşan bir Microsoft sözcüsü, yapılan açıklamada “Dinamik bir pazarda şirketin başarısı için en iyi konuma gelmesi adına gerekli organizasyonel değişiklikleri uygulamaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Microsoft’un küresel ekonomik dalgalanmalar ve hızla değişen teknoloji sektöründe rekabetçi kalma çabasını yansıtıyor. Şirketin bu tür yapısal düzenlemeleri, genellikle maliyet optimizasyonu ve stratejik odaklanma doğrultusunda attığı adımlar olarak yorumlanıyor.

Oyun Departmanında Kapsamlı Yeniden Yapılanma

En çok merak edilen konulardan biri ise bu yeni kesintilerin Microsoft’un hızla büyüyen video oyun işini nasıl etkileyeceğiydi. IGN’in Microsoft’a yönelttiği sorular ve sektörden gelen haberler, oyun departmanının da bu süreçten derinlemesine etkilendiğini ortaya koyuyor. Şirket, Eylül 2024’te yılın başlarında zaten 1.900 çalışanı işten çıkardığı oyun biriminden, bu yeni dalga kapsamında 650 çalışanı daha işten çıkardı. Bu son kesintilerle birlikte, Microsoft’un 2023 yılında 69 milyar dolarlık devasa bir anlaşmayla Activision Blizzard’ı bünyesine katmasından bu yana oyun bölümünde işten çıkarılan toplam çalışan sayısı 2.550’ye ulaştı.

Acı Kapatmalar ve Gelecek Endişeleri

Bu işten çıkarma dalgasının en çarpıcı yanlarından biri ise bazı köklü oyun stüdyolarının kapatılması oldu. Eleştirmenlerden tam not alan “Hi-Fi Rush”ın geliştiricisi Tango Gameworks ve “Redfall”ın arkasındaki Arkane Austin gibi stüdyoların tamamen kapatılması, sektörde şok etkisi yarattı. Bu kapatmalar, Xbox’ın birinci parti oyun portföyü ve gelecekteki oyun stratejileri üzerinde önemli bir etki yaratabilir. Özellikle bu stüdyoların son dönemdeki projelerinin başarısı göz önüne alındığında, kararın ardındaki stratejik nedenler sorgulanmaya devam ediyor.

Phil Spencer’dan “Zor Kararlar” Vurgusu

Haziran 2024’te IGN’e konuşan Xbox Başkanı Phil Spencer, şirketin karşı karşıya olduğu zorluklara ve alınan kararlara ilişkin samimi açıklamalarda bulunmuştu. Spencer, “Şirket içinde sürdürülebilir bir iş yürütmek ve büyümek zorundayım. Bu da bazen, açıkçası sevmediğim, ancak birinin alması gereken zor kararlar almam gerektiği anlamına geliyor” ifadeleriyle, böylesine geniş çaplı işten çıkarmaların ardındaki yönetici perspektifini özetlemişti. Bu açıklama, Activision Blizzard entegrasyon sürecinin getirdiği operasyonel yeniden yapılanma ve maliyet disiplininin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Teknoloji Sektöründe Devam Eden Bir Eğilim

Microsoft’taki bu işten çıkarmalar, son aylarda küresel teknoloji sektörünü etkisi altına alan daha geniş bir eğilimin parçası. Meta, Google, Amazon ve diğer birçok büyük teknoloji şirketi de son bir buçuk yıldır binlerce çalışanını işten çıkardı. Bu durum, pandemi dönemindeki aşırı istihdamın düzeltilmesi, yapay zeka gibi yeni teknolojilere yapılan yatırımların artması ve küresel ekonomik belirsizliklerin birleşimiyle açıklanıyor.

Microsoft’un bu hamlesi, oyun sektöründe de konsolidasyon ve maliyet odaklı stratejilerin devam edeceğinin bir işareti olarak okunabilir. Şirketin, oyun geliştirme stratejilerini ve stüdyo portföyünü gelecekteki büyüme hedefleri doğrultusunda yeniden şekillendirdiği, bu süreçte de “sürdürülebilirlik” ve “verimlilik” kavramlarını ön planda tuttuğu anlaşılıyor. Ancak bu kararların uzun vadede Microsoft’un oyun geliştirme kapasitesi, yaratıcılığı ve çalışan moral üzerindeki etkileri, önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde ortaya çıkacak.